HEDİYE ÇEKİLİŞİM VARRR....

Herkes hediye veriyor ben bu kadar hediye vermeyi severken neden duruyorum dedim. Dedim demesine de ne hediye versem :) Bahçeme bir baktım ki Satsumalar ( ki çoğu kişi tatmamıştır bile) taze biberiyeler, defne yaprakları, dağ kekikleri.  Herkesin kolay bulamayacağı hasret kaldığı olsa da kokusunu içine çeksem diyecekleri şeyleri hediye edeyim dedim. İlk çekiliş için güzel bir paket hazırlarım diye düşündüm. 

Hediyeler:

1 kilo dalından yeni kopacak olan Satsuma( mandalinanın olmamış halidir müthiş kokusu ile içeçeklere harika aramolar katar)

1 demet dalından yeni kopartılacak biberiye

1 paket dalından yeni kopartılacak defne yaprağı

1 demet dağ kekiği(kokusuna inanamayacaksınız. Yanlız kurutulmuşunu göndereceğim malum yollarda bozulur tazesi ama ille tazesi olsun diye ısrar ederseniz tazesinide gönderebilirim)

Çelikişime Katılmak İçin:

Yapmanız gereken çok basit aslında

1-) Bloğuma mail adresiniz ile üye olmanız ve bloğun katılımcısı olmanız.

2-) Çekilişimi bloğunuzda duyurmanız.

3-)Üyesi iseniz Facebook ve Bloglovin' de beğenmeniz. (+1 çekiliş hakkı)

4-) Yorum olarak üye oldum ve yayınladım diye bu yayına yorum bırakmanız yeterli.

Herkese bol şanslar...

Kayısı Marmelatı

 

Kayısı reçelini çok sevdiğimi söyleyemem ama marmelatına bayıldım. Geçen gün yan komşum yapmış dünyalar tatlısı Sultan Ablam bana verdi tarifini de bir çırpıda anlattı bende sizlerle bu güzelliği paylaşmalıyım diye düşündüm. Aslında bence sadece marmelat olarak değil, kurabiye waffle sosu gibide düşünülebilecek bir tat. Deneyin çok seveceksiniz. 

Malzemeler;

1 kilo kayısı

1 kilo şeker

Yarım limon

Yapılışı

Kayısıları bir güzel yıkayıp ikiye bölün ve çekirdeklerini çıkartın tencerede kendi suyu ile yumuşatın. Daha sonra şekeri ekleyin. Limon suyunuda ekledikten sonra koyulaşmasını bekleyin. Blenderlan geçirin. Kavanozlara doldurun. Sıcakken yaparsanız kapağını açmadan bozulma göstermeyecektir. 

Sağlıcak ve Afiyetle Kalın...

Kıymalı Çi Börek - Çikolatalı Çi Börek (Çiğ Börek)

 

Çi Börek çiğ börek olarakta bilinir Türk yemeğidir. Kırım tatarlarının bulduğu ve bu güne kadar bizim çeşitlendirerek yaptığımız bir börek. Aslında un tuz su ile yapılır ama göçebeyiz ille içine bizdende birşey olsun deriz. Bu tarif benim babannemden öğrendiğim bir tarif. Normal çiğ börekten farklı ama ne yalan söyleyeyim çok daha güzel  :) ya da benim babanneciğim bana böyle öğrettiği için bana daha güzel geliyor. Bu böreğim benden bol bol istek alan ve ünlü olduğum bir börek.

Bu börek en güzel kıymalı oluyor ama ben malum tatlı canavarı kalanların içine çikolata koyup yemek sonrası tatlı niyetine nokta olarak yapıyorum.

1/2 kg un

1 fincan yoğurt

1 yumurta

1 çay kaşığı karbonat

1 tatlı kaşığı tuz

1 yemek kaşığı sirke

1 bardak su

İç Harç

250 gr kıyma

1 büyük soğan rendelenmiş

1 silme tatlı kaşığı tuz

1 silme tatlı kaşığı karabiber

 

Yapılışı:

Bütün malzeme iyice yoğrulur ve küçük yumruklar şeklinde parçalar kopartılır. Hafif un serpilmiş tezgahta tabak büyüklüğünde açılır içine iki kaşık kadar harç yayılır. Ve yarım ay gelecek şekilde kapatılır. Burada önemli olan kapattıktan sonra bir çay tabağı ile kenarlarını kesip iyice yapıştırmak.

Daha sonra kızgın yağda tavayı hafif sallayarak altını üstünü pişirmek.

Kestiğiniz parçaları yoğurup büyükçe açın ve bir tatlı kaşığı nutella koyun üzerine tekrar hamuru kapatın ve bir bardakla kesin kızartın.

Sağlıcak ve Afiyetle Kalın...

Mandalina Reçeli (Bodrum Mandalinası)

Bahçem de 10 tane mandalina reçeli var ve ben bu reçelleri nasıl değerlendiririm diye düşünüyorum her sene mandalina reçeli yapmak şart olmuştu çok araştırdım. İnternette soyulup yapılanının tarifi vardır ama bu şekilde olanları bir kaç sefer denememe rağmen tutmadı. Ama bu tarif garantili o hafif acımtırak tat yok.

Malzemeler
1 kilo mandalina
1 kilo şeker
1/2 limon

Yapılışı

Maldalinaları iyice yıkayıp 20 dk kadar kaynatıyoruz. Burada baz alacağımız şey elimizi mandalinalara dokunduğumuzda yumuşamalarını hissetmiş olmamız. Bu aşamada mandalinaların yumuşamamış olanlarını almayın daha kaynasın. Sert kabuklu mandalinalarınız var ise 30 dk kadar kaynatın. Yumuşayan ve kaynamış mandalinaları hemen bir süzgeçe alıp soğumalarını bekliyoruz. Bir kaç su yıkayıp üzerine kalmış olan sarı suyu akıtıyoruz. Ortadan ikiye kesip çekirdeklerini çıkartıyoruz. Üzerine şekeri serpiyoruz. Limon suyu ekliyoruz. Ve ocakta mandalina kıvamını alana kadar kaynatıyoruz. Sıcakken kavanozlara alıp ağzını kapatıyoruz. Bu sayede kavanozu açmadan bozulmuyor.

Not:Mandalina reçeli biraz riskli ilk önce 250 gr deneyin derim. Acı olmaması için mandalinaların sarı suyunu iyice atmış olması gerek.

Afiyet ve Sağlıcakla Kalın...

Beşamelsiz Kıymalı Lazanya

 

Bazı insanlar sütü kesinlikle içmiyor onlardan biride eşim. Sütlü ve yumurtalı şeyleri ağzına sürmez lazanya yaptığımda hep süt kokusu alıyorum der bende bu sebeple sütsüz nasıl yapabilirim diye düşünürken ara katmana koyduğumuz harcı biraz sulu yapsammı vs diye düşündüm ve bu tarif çıktı ortaya üstü kıtır içi yumuşak enfes bir tat tavsiye ederim.

3/1 kutu Lazanya

300 gr kıyma

1 soğan

3 diş sarımsak

1 büyük domates

1 tatlı kaşığı acıbiber salçası

2 adet sivri biber

1 çay kaşığı karabiber

1 tatlı kaşığı tuz

1/2 bardak su

3-4 kaşık sıvı yağ

Üzerine ;

Taze Kaşar

Hazırlanışı;

İlk olarak küçük doğanmış soğan ve sarımsak sıvıyağda kavrulur. İçerisine Kıyma eklenir suyunu salıp tekrar toplayana kadasr kavrulur. Biber eklenir biraz kavrulduktan sonra domates ve salça eklenir. Tekrar kavurduktan sonra suyu ve baharatları eklenir. Bir süre kaynatıp sosun özdeşleşmesini bekleriz.

Lazanya yapraklarını tek sıra olarak tepsiye yayalım üstüne bir kaşık sulu harçtan koyalım. Su her lazanyaya gelsin. Sonra bu şekilde 4 kat yapalım. En üstüne Kaşar rendesi serpip fırınlayalım. 220 derecede üzeri kızarana kadar pişirelim. 

Afiyet ve Sağlıcakla Kalınız...

Etli Yaprak Sarması

Etli dolmayı sevmeyen yoktur sanıyorum. Üşenmemize rağmen saatler verdiğimiz ama hemen bitiveren bir yemek. Bu fotoğrafın boyutu sebebiyle büyük dursalarda aslında kaşıktan anlaşılacağı üzere küçücükler. Baya bir uğraştım ama çokta güzel oldu. 

Malzemeler

Mümkünse küçük asma yaprağı ( salamura ise yıkayıp haşlayın, taze ise kaynar suda iki üç dk haşlayın rengi dönsün yeter)

300 gr kıyma

1 bardak pirinç( ince doğrayın)

2 soğan( büyük)

1 domates (rendeleyin)

1 kaşık salça(biber olsa daha iyi)

Yarım demet maydanoz( ince doğrayan)

1 yemek kaşığı kuru nane

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığıkırmızı biber

1 tatlı kaşığı tuz

katı yağ ile daha güzel oluyor ama ben sıvıyağ koydum içine 4-5 kaşık kadar.

Yapılışı;

Bütün malzemeyi yoğurun ve biraz su ekleyin ve tekrar yoğurun. Küçük parçalar alıp yaprağın içerisine koyup sarın. Üzerine sıcak su gezdirip kısık ateşte pişirin.

Afiyet olsun

Ferforje Renk değişimi ve Diktiğim minderler

Bir kaç senedir ferforjelerimin rengini değiştirmek istemiş ama her seferinde korkup vazgeçmiştim. Oysa biraz emekle ne de kolay yapılıyormuş. Bahçemi ferforjeleri beyaza çevirdikten sonra daha çok sevdim aslında işlem kolay ama biraz sabır lazım. İlk önce astar atmamız gerekiyor ve bu aşamada en az 3 kat yapılıyor sonrasında tek bir kat yağlı boya yeterli.

Ferforje minderlerim çok inceydi ve rahat değildi bende kendim dikmek istedim. İkeadan aldığım kumaşı buraya göre kesip biçtim ve diktim. Eğer ölçüleri doğru alırsanız dikiş işi kolay. Minder bağlama yerlerini de kurdela seçtim. Ben çok beğendim ya siz???

Şömine Yenileme ve Fosforlu Taşlar

Bu da nesi demeyin şömine neresinde bu resmin :) bu tamı tamına bir şömine, İlk olarak evinize şömine yaptıracaksanız hele birde ısınma amaçlı düşünüyorsanız açık şömineden bu beklediklerinizi bulamayacağınızı garanti ediyorum.

Bizim şömine de bir kaç sefer yakılması ve sadece kendisini ısıtması sureti ile kap kara olmuş ve temizlenmeyeceği anlaşılınca duvarları kaplanarak bu hale bürünmüş durumda. Aslında içini o gördüğünüz taşlarla kaplayacağı ve büyük mumlar ve odunlarla bir şekil yapacağım diye düşünürken evdeki oyuncak bibloları doluşturdum. Deniz kenarına gittikçe toplarım artık taşları şimdilik böyle olsun dedim.

Asıl amaş açık şöminenin asla tavsiye etmediğimi sizlerle paylaşmak. Ama ben romantizm severim o görüntü bana yeter bir kadeh şarap ve ateşin o dayanılmaz çıtırtısı diyorsanız ertesi gün evinizde oluşacak kurum kokusuna katlanın ne diyim. 

Karatay Diyeti ile Verdiğim 13 Kilo...

 

Karatay Diyeti tam anlamı ile bir sağlıklı beslenme düzeni. Diyet olarak bakmamak lazım aslında bilinçli olarak yapıldığında hayatınızı değiştirecek bir beslenme şekli. Ben Hipotiroit hastası olduğumu öğrendiğimde tam tamına 67 kiloydum.  Ve gerçekten çok sağlıksızdım. Çabuk yorulan çabuk terleyen sürekli sıkıntılı bir tip oldum çıktım ki ben cıvıl cıvılımdır. Hayatı boyunca hep çok zayıf olarak gösterilen birinin birden kilolu olması gerçekten çok zor. Hiç diyet yapmak zorunda kalmamış birisinin sık ve az ye tavsiyesine uyması neredeyse imkansız hele benim gibi geç kalkan ve geç yatan birinin günde 5 öğün yemesi imkansız. Bende tam benlik olan Karatay diyetine başladım. Aslında Diyetin özü inanmak eğer kendine inanırsan asla vazgeçmiyorsun. Vereceğim demek ve beyni şartlamak lazım.

Karatay diyetini çok araştırdım ve kendime bir beslenme şekli çıkarttım. Sizde bunu yapın tam olarak ona uyacağım vs diye birşey yok bu diyette. zengin diyeti diyorlar kardonhidrat alınmıyor sağlıksız diyorlar ama ben turp gibiyim. Yakın zamanda beslenme şeklimi bozdum ama en kısa sürede tekrar eski düzenime kavuşacağım. 

Bu diyetten sonra sabahları dinç kalkacaksınız bu kesin. Aslında hayatınız değişecek kendinizi sağlıklı hissedeceksiniz. Çünkü bu diyette öyle şuncacık yiyin aman az yiyin gibi bir prensip yok kurallarını benim anladığım kadarı ile anlatıyorum.

1- Ekmek, Makarna, Pirinç hayatınızdan çıkacak eğer ben gerçek değirmende çekilmiş un bulurum diyorsanız evde ekmek yapmak şartı ile ekmeğinizi yiyin. İnternette bir kaç yerde taş değirmende çekilen unların satışı var araştırırsanız bulabilirsiniz.

Burada amaç işlenmiş ve kimyasal eklenmiş unları vucuttan uzak tutup sağlıksız bir unla doyup şişeceğimize ekmek yememek. Pirinç içerisindeki şeker oranı sebebi ile verilmiyor. Makarna ekmek ile aynı şey zaten. 

Bulgur yenebiliyor ama o da çok az en fazla 3 kaşık.

2- İşlenmiş hiçbir gıda asla alınmıyor. Pakete girmiş her ürün işlenmiştir. Eğer bir ürün işlenmişse kesin kimyasal barındırır. Bu sebeple paketli ürünler yerine manavınızdan pazarınızdan alacağınız şeyleri yiyin doğal beslenin.

3- Sabah kahvaltısını kuvvetli yapın ve ille meyve yiyeceğim diyorsanız kahvaltıda tercih edin. Çünkü kahvaltı metabolizmayı ateşleyen ve size enerji veren öğündür.( kahvaltıda yenecekler aşağıda anlatılacak)

4- Meyve içerisinde fruktoz ihtiva eder bu sebeple kan şekerini yükseltir. Aslında bu diyette meyve önerilmiyor ama ben dediğim gibi çok araştırdım çok meyveciyseniz glisemik indeksi düşük meyveleri saat 15.00 e kadar az olmak kaydı ile tercih edebilirsiniz.

5- Yağlardan vazgeçmeyin. Özellikle taş sıkım zeytinyağı, fındıkyağı ve işlenmemiş köy tereyağı vazgeçilmezleriniz olsun. Sağlıklı yağlar olduğu için kilo aldırmaz. Ben diyetin sırasında yağı hiç kesmedim. Yemeklerim fındıkyağlı ve zeytinyağı ile yapıldı sabahları menemen veya omlet yapacaksam tereyağımı kesmedim.

6- İşlenmemiş ceviz- fındık vs tüketin. İçerisindeki sağlıklı yağlar hem kalbiniz için dost hemde sizi tok tutma özelliğine sahip.

7- Yumurta çok haşlanmağı müddetçe kolestrol yapmaz. Hani biraz fazla haşlarızda sarısının dışı yeşilimsi olur işte o zaman çok zararlı direk kansorejene dönüşüyor ve kolestrol çıkartıyor. Yoksa istediğiniz kadar yumurta yiyin hem kalorisiz hemde tok tutuyor.

8- İllaki yürüyüş eğer ideal kilonuzdaysanız günde 40 dk yürüyün istediğinizi yiyin diyor Canan Karatay.

9- Yemeklerden sonra en az 4 saat birşey yemeyin. Çünkü çıkan kan şekeriniz inmeden yemek yerseniz çabuk acıkırsınız.

10- Leptin hormonu insanın vucudunu tam anlamı ile çalıştırıyor ve 11 de çalışmaya başlıyor. Eğer 8 den sonra birşey yemezseniz çok leptin sizin için görevini yerine getirecek. Leptin hormonu cildinizi güzelleştiren kilo vermenizi sağlayan bir hormon daha özellikleri illa ki vardır kitapta detaylı anlatılıyor. 

11- Gece geç yatmayın. Yine leptine geldik biz uyurken çalıştığı için siz uyumayınca oda inzivaya çekiliyor işini yapmayıp tembellik ediyor 11:00- 02:00 arasında uyumazsanız o günlük leptine elveda diyebilirsiniz.

12- Gece acıkıyorum illaki birşeyler istiyor canım diyorsanız. Sütün içine tarçın atın. Hem tok tutacak hemde tatlı isteğinizi bastıracak. Ben süt içmem diyorsanız Ayranda içebilirsiniz. İkisinden birisini sevmek kaderiniz yapacak birşey yok :)

13- İki öğün yerseniz harika ama çok erken kalkıyorum diyorsanız 3 öğüne çıkartabilirsiniz.

 

Aslında aklımda daha bir çok şey var ama aklıma geldikçe buraya yazacağım.

Beslenme örneği;

Kitapta çeşitli yemek tarifleri bulmak mümkün ve bu yukarıda anlattıklarım fazla fazla detaylı anlatılıyor. Ama ben kendi çizdiğim beslenme şeklini anlatacağım size.

 

Kahvaltı :

2 yumurta ( ben köy yumurtası bulabildiğim için iki yiyebiliyorum siz bulamazsanız bir yumurta)

Beyaz Peynir ( köy peyniri olsa daha iyi ama yoksada yapacak birşey yok)

Zeytin( zeytin çok sağlıklı bel bölgesindeki yağları yakıyor bu sebeple 13-14 adet yiyebilirsiniz.

1 çay bardağı ceviz yada fındık yada badem.( İllaki işlenmemiş doğal kırıp hazırlayın önceden)

Mevsiminde Domates bol salatalık bol dereotu maydanoz tere roka ne seviyorsanız doyana kadar.

 İsterseniz menemen tereyağında omlette yapabilirsiniz.

Öğlen:

Evde ne varsa Zeytinyağlı yemek yiyin iki tabak bile yiyebilirsiniz. Tamamen sizin seçiminiz.Yoğurt yiyin. Eğer saat 3 ü geçmediyseniz bir meyve yiyebilirsiniz.( kitapta çok meyve önerilmiyor)

Akşam

Balık mucize( salatayla) veya

Köfte veya et Serbest dolaşan  hayvanlardan olabilir( salata)

Tavuk ( illa ki köy tavuğu yoksa çok riskli)

Gece ben süt içtim her gece tarçınlı.

  

Hamburger Ekmeği

Yurt dışından tarif denemeyi çok seviyorum. Değişik şeyler yakalayabiliyor insan. Bu tarifide bir ekmek bloggerından aldım The Fresh Loaf süper ekmekleri var hepsini tek tek denemeyi düşünüyorum. Ve sonucu buraya yazacağım. Bu ekmek yumuşacık bir ekmek dokusuna hayran kaldım. Önemli olan yoğurmak aslında ben makinede yoğurduğum için sonuç çok daha güzel oldu. Ama sizde elde güzel sonuçlar elde edebilirsiniz. Şeker vs yok içinde ama yerken farkı anlayacaksınız.

Malzemeler;

650 gr un
290 gr su
200 gr süt
30 gr zeytinyağ
13 gr tuz( 1,5 tatlı kaşığı kadar)
1 paket kuru maya

Yapılışı,

Bütün malzemeleri yoğuruyoruz. Bu oldukça cıvık bir hamur oluyor bu şekilde 2,5 saat mayalandırıyoruz. Bir saatte bir hamuru katlayarak yoğurun. Çok kabaracak bu sebeple kabın büyük olmasına dikkat edin.Tezgaha un serpip üzerine hamuru dökün ve katlayarak yoğurun. 10 eşit parçaya bölün. Ve bu şekilde de bir süre bekletin. Daha sonra üzerine süt sürüp susam serpin. Önceden ısıtılmış 230 dereceli fırında 15 dk pişirin.

Güllü İrmik Helvası (Ben Buldum)

Gül reçeline bayılan biriyim ve halam harika yapar bana koca bir kavanoz sözü vermiş ama kargoların azizliğine uğrayıp gül reçelime kavuşamamış biriyim. Bu sebeple bende gülü nerelerde kullanabilirimi düşünüp duruyorum. Gül kurusu çayda enfes oluyor. Mis gibi bir koku ile içiyorsunuz çayınızı...Daha bir çok denemem olacak. Kuruluşmuş gül alarak heryerde kullanabilir ayrıca çok değişik tatlar elde edebilirsiniz. Güllü irmik yapma fikri tatlı krizlerim tuttuğunda hemen yapıverdiğim zamanlarda aklıma geldi. Şerbeti kaynatırken içine birazda gül attım. Mis gibi kokulu irmik helvalarım oldu. Hemde pembiş pembiş :)

Malzemeler;

1 bardak İrmik
1 bardak Şeker
2 Bardak su süt karışımı
1 avuç gül kurusu
2 Kaşık Tereyağ


Yapılışı:

Tereyağında irmiği bir güzel kavuralım. Renginin hafif koyulaşması sizi kandırmasın çünkü şerbeti döktüğünde açılır bu sebeple açık kahveye dönmeden şerbetle buluşturmayın. Kavurma işlemini yaparken ayrı bir tencerede süt, su ve şeker karışımını şeker eriyene kadar ısıtın bu sırada içine gül kurusunu ekleyin bir iki tıkırdattıktan sonra altını kapatın. İyice kavurduğunuz irmiğe ekleyin. Tencerenin altını iyice kısın ki her taraf irmik helvası olmasın. Bir iki karıştırdıktan suyunu çekmesini bekleyin ve illa ki demlendirin. (pilav gübü üzerine bir havlu kapatarak) Şekillendirip servis edin. Afiyet olsun... Eğer Güllerin içinde olmasını istemiyorsanız gül yapraklarını temiz bir tülbente sarıp şerbetin içine bu şekilde koyun ve tam irmikle buluşturacağınız anda çıkartın. (Çıkan gülleri atmayın ayrıca sıcak su ile buluşturduğunuzda gül çayınız olacaktır hemde tatlı:)

Sağlıcak ve Afiyetle kalın....

Bodrumdan Kareler

Bodrum yazın içerisinde ikamet edenlerin çok uğrak yeri değildir genelde. Basık ve boğucu gelir. Dün küçük çaplı bir blogger toplantısı için gitmiş sıcaktan bunalmış biri olarak tatile gelenlerin aldığı keyfi alamadığımı söylemeden geçemeyeceğim. Sonbahar ve kış olunca ise tadına doyum olmayacağını söylemezsem büyük haksızlık yapmış olurum.  Bodrum da tatil için eylül ayını tercih etmeniz dinlenmenizi ve bunalmadan daha rahat gezerek sağlayacaktır.

Bu arada bir kaktüs delisi olarak gördüğüm dev kaktüsün resmini çekmeden duramazdım. Bodrumun mimarisinin sevimliliğine diyecek yok.

Kızılcık Reçeli ve Çatlayan kadehten saksı yapımı

Kızılcıklar oldumuuu selelere doldumu heyyyyyy
Gönderdiğim çoraplar ayağına oldumu
Mendili elime mendil verdim geline
Kara kına yollamış yar benim ellerimeeee


Diye bir türkü ile girişimi yapayım. Bir Bursalı olarak bu reçeli koymamak ayıp olurdu. Kızılcık çok sağlıklı bir meyve ve Bursa da oldukça fazla var. Biraz mayhoşta olsa tadı çok güzel yememiş olanlara alıp denemelerini tavsiye ederim. Daha önce kendi buluşum olan Kızılcık Rüyası 'na tıklayarak ulaşabilirsiniz. Gelelim tarife;

1 Kilo Kızılcık
1 Kilo Şeker
3,5 Bardak Su
Yarım Limon

Yapılışı;

Kızılcıklar bol su ile güzelce yıkanır. Çekirdekleri çıkartılmaz çünkü çıkmaz :)) Bir tencerede şerbet hazırlanır. Şeker su ve limon koyulaşana kadar kaynatılır. Saha sonra kızılcıklar eklenerek 10-15 dk daha kaynatılır. Bu kadar basit ama bir o kadarda güzel reçelimiz hazır.

Evde çatlayan kadehe kullanmadığınız bir havlu kenarını sararak ve birleşme yerlerini kurdele ile birleştirerek çok güzel bir mumluk veya saksıya sahip olabilirsiniz.

 Afiyet ve Sağlıcakla Kalın...

Bahçe ve Evimi Dekore Ederken...

Bloğumu buraya taşıyıp birleştirmem gerektiğine inanıyorum. Çünkü dekorasyon ve dikişlerimi bu blog üzerinden yayınlıyorum. Bu başlık altında bahçemin ilk hali ve devamı olacak ektiğim tohumlar, çektiğim çiçek resimleri deneyimlerim eklenecek. Bahçe işine başlayıp içinde kaybolmanın dayanılmaz heyecanı içimi sardığından beri deneyimlediğim herşeyi sizlerle paylaşacağım. Bilmediğim sorularımda beni aydınlatacak herkese şimdiden teşekkür ederim.