27 Ocak 2010 Çarşamba

Herkes Güneş'e Hasret Ben Kar'a








 Bu hayatta çok sevdiğim iki doğa olayı var biri yağmur diğeri kar. Benim gibi kış aşığı biri nasıl olur da Bodrum da oturur. O her yere saflığını temizliğini tertemiz kokusunu yayan büyüleyi görüntüyü tam beş yıldır televizyonlar da görüyorum. 
 Sabah uyandığımda ve camdan dışarı baktığımda heryeri bembeyaz gördüğüm ve çığlık figan kar yağmış diye herkesi uyandırışlarımı özledim. Camın dışında birikmiş karları toplayıp ev ahalisine fırlatmayı, dışarı çıkmak için yapılan alelacele kahvaltıları, kardan adamım ne kadar büyük olacak yarışlarını, kömür bulmak için bakmadık yer bırakmamaları, mutfağa girip havuç bırakmamaları özledim.
 Kar savaşında can yakan kar topları bile kabul edilebilir artık tarafımdan. Eldivenlere kıyamayıp bazen de nereye koyduğumu bulamayıp ellere giyilen çoraplarla yapılan esprileri özledim. Eve dönüşte kalorifer ya da soba ısınmak  için başında toplanmayı ve elini yaklaştırır yaklaştırmaz o ince sızıyı bile özledim. 
 Burası günlük güneşlik inadına. Ben kar'ı çoook özledim.

 Kar insana direnmeyi, yaşadığını hatırlatır aslında. Sıcağı özleme duygusunu yerleştirir kalplere, temkinli olmayı Tanrım herşeyi öğretmek için ne güzel bir dünya yaratmış bizlere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum blogcuyu hep mutlu eder. Beni mutlu ettiğiniz için şimdiden teşekkürler...