Hayatın her tadı ayrıdır. Ve bu tatların bazılarını beraber paylaşmak istedim. Sizde isterseniz buyrun bloğuma...
17 Haziran 2010 Perşembe
Limonlu Cheesecake
İkinci cheesecake denemem oldu bu ve cheesecake zor değilmiş hatta kolaymış diyebilirim. Bir çok blog gezdim. Bir çok farklı tarif okudum. Bir çoğunda ya lor peyniri vardı ya da labne fazlaydı. Bende karışık bir deneme yapayım dedim. Hala mikserim olmadığı için yumurta, krema kabartamadım. Bu sebeple biraz ince oldu. Aslında bisküvisini az koysaymışım tam tadında olacakmış.
Malzemeler;
Taban için;
1,5 paket eti burçak(ben 2 kullandım)
100 gr eritilmiş tereyağ
1 avuç ceviz
Krema için;
2 paket labne (kalın isterseniz 4)
1 paket krema (200 gr)
3 yumurta
1 bardak şeker
2 yemek kaşığı limon kabuğu rendesi
Limon Sosu için;
1/2 bardak şeker
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yumurta
1 yumurta sarısı
2 çay yaşığı limon kabuğu
6 kaşık limon suyu
Yapılışı;
Taban için rondoda bisküvileri ve cevizi çekin. Erittiğiniz yağı ekleyin.ve altını yağlı kağıtla kapladığımız kelepçeli kalıba yayalım. Buzluğa atalım.
Krema için labneleri, şeker ve limon kabuğu ile çırpalım. İçine kremayı ekleyip tekrar çırpalım. Yumurtaları da tek tek ekleyelim ve çırpmaya devam ederim. Dondurucudan çıkarttığımız tabanın üzerine dökelim. 180 derecede yaklaşık 40 dk pişirelim.
Sos benmari üsülü olarak yağ hariç bütün malzemeleri koyup pişirelim ve sos kıvam alınca yağı da ekleyelim. Pişmiş labnenin üzerine dökelim.
Afiyet Olsun...
Etiketler:
Cheesecake,
Kek ve Pastalar,
limon,
limonlu cheesecake
6 Haziran 2010 Pazar
Bahar Yorgunluğu mu Nedir??
Uzunca bir zamandır yazı yazmıyorum bloğuma... Yorum bırakmaya çalışıyorum genelde ama yazmak için gitmiyor parmaklarım tuşlara.. Söylemek istediğim ama söyleyemediğim sessiz çığlıklarımın olduğu bir dönemdeyim ondan mı yoksa bahardan mı bilemedim.
Tarifler hazır resimler tamam ama gel gelelim bir oturtamadım :) neredesin diye soran, gözleri yeni eklenenlerde beni arayan bütün arkadaşlara sesleniyorum yakında döneceğim :)
Bu arada Bodrum da hava sıcak sayılır tatile çıkmak isteyen ve Bodrumu tercih edecek arkadaşlara Bodrum'un içi için ya ilkbaharı ya sonbaharı seçmelerini tavsiye ederim :)) Burada gerçekten görülmesi gereken yerler hakkında yakında yazılar yazacağım...Bodrumun içi yerine seçbileceğiniz yerler yazıları yakında sizlerle olacak. :)
Etiketler:
Fikrimin İnce Gülü,
Hayattan azıcık,
tembel,
Yorgun
23 Mayıs 2010 Pazar
Ağlayan Pasta (Halamın Pastası)
15 yaşlarımdayken yani bundan uzuuun zaman önce :) halamın doğum günlerimizde yaptığı pastaydı bu. Öyle herkesin bildiği pasta değildi yani sonra zamanla dilden dile geçti ve herkes yaptı. Baktım bütün bloglarda var benim o yaşlarımda hazırladığım tarif defterimde mevcut ama bloğumda yok nasıl yani dedim. Hemen yap koy o kimsenin duymadığı zamanlarda sana merhaba diyen bu güzel pastanın hatırına :) Her yerde tarifini bulabilsenizde yazıyorum... Gittim heryerde insanların ağlayan pasta yapsana demesinin verdiği zevkle tavsiye ediyorum yapmanızı hala yapmadıysanız...
Bu tarifi mutfaktayımm arkadaşımızın ev sahibileği yaptığı KremŞantli Tatlar etkinliğine gönderiyorum
Malzemeler;
4 yumurta
3 kahve fincanı şeker
3 kahve fincanı un
2 yemek kaşığı süt
1 pk kakao (20 gr)
1 pk vanilya
1 pk kabartma tozu
Üzeri için;
2 bardak sür
Üzeri için;
Kremşanti (1 bardaktan biraz az süt ile çırpılmış)
Sosu için:
2,5 bardak süt
1,5 bardak şeker
2 kaşık un
1 paket kakao
Yapılışı;
Yumurta ve şeker çırpılır süt eklenir. Geri kalan bütün malzemeleri eleyerek ekleyin. 170 dereceli fırında pişirin. Pişer pişmez üzerine 2 bardak sütü dökün.
Soğuduktan sonra üzerine kremşantiyi dökün.
Muhallebisi için bütün malzemeleri karıştırıp pişirin. Biraz zor muhallebi olur ondan daha un mu eklesem diye düşünmeyin eninde sonunda koyulaşacaktır. Soğuduktan sonra kremşantinin üzerine dökün. 1 gece beklerse daha güzel olur. Afiyet olsun...
Etiketler:
Ağlayan Pasta,
Kek ve Pastalar,
Kekler,
pasta
14 Mayıs 2010 Cuma
Çok tatlı bir blogdan ödül aldım bende tatlıymışım :))
Ödülümü bloğu tanıştığıma memnun olduğum harika butik pasta ve kurabiyelere sahip arkadaşım Çiğdem Acar Kıvrak arkadaşım vermiş bana... Bu ödülü almayan kişileri seçtiğini düşünüyorum ee sevimli bir bloğum var tabii demeden de geçemeden sevgilerimi yolluyorum kendisine teşekkürler...
Kurallar :
1) Bu ödülü 10 tatlı blogger'a gönderin.
2) Bu ödülle ilgili bir post yazın fotoyu ve ödülü göndereni yazın.
3) Ödülü blogunuza koyun.
4) Ödüllendirdiğiniz 10 kişiyi yorumla bilgilendirin
Benim ödüllendirdiklerim ise;
http://pinarcadisi.blogspot.com
http://umutluhayat.blogspot.com
http://hayalurunleri.blogspot.com
http://yelkenciannesi.blogspot.com
http://biryemekbirutubircamasir.blogspot.com
http://ufukmutfakta.blogspot.com
http://aldigikadarun.blogspot.com
http://annemineli.blogspot.com/
http://banucabirseyler.blogspot.com/
http://konukailesi.blogspot.com
Kenwood HG 368 Tost makinesi
- 1500 W
- Tek tuşla çıkarılabilen, yapışmaz yüzeyli döküm plakalar
- 180° açılabilen plakalar ile geniş ızgara alanı
- Aynı anda 4 tost hazırlayabilme
- 6 kademeli termostat ayarı
- Termostat ışığı
- Temizleme spatulası
- Yağ toplama kabı
Tost makinası diyince tek geçeceğim marka herhalde, ilk tost makinam da kenwood markaydı. Benim ve ev elektiriklerinin hazimetine uğradı ve öldü. Sonrasında tefal aldık kesinlikle memnun kalmadığımı yazmıştım zaten. Bu makina bir önce kullandığım makinanın bir üst modeli. Annemler sağolsunlar hediye olarak almışlar biz onumu alsak bunu mu alsak diye düşünürken. Plakalarının çıkıyor olması ile işi tamamlamış kenwood. Ayrıca bir özelliği ise ızgara yapıyor olması bu özelliğini kullanmadım henüz ama tostları şaheser.
Eşim bir tost uzmanıdır. Harika yapar aslında herşeyi ben hazırlarım o sadece pişirir ama asla kendisi gibi yapamıyorum bu pişirme olayını ya neyse.. Eşimden tam not aldı makina sizde araştırma içindeyseniz düşünmeden alın derim..
Etiketler:
Hayattan azıcık,
Kenwood HG 368,
Tavsiye Ettiklerim,
tost makinesi
Koko
Koko bayılarak yediğim bir kek, pastanelerde satılanından biraz farklı olsa da ona çok benziyor. Hindistan cevizinin yoğunluğu çok güzel... Resim çok kötü çıkmış ama benim fotoğraf makinamın kart'ı bozuldu. Eşimin fotoğraf makinası da profesyonel ve ben bu fotoğrafı çekiyim derken bütün ayarlarını birbirine soktum :) Sonra da bir daha çekmedim tekrar yapınca yenilerim resimi resme bakmadan yapın siz bayılacaksınız...
3 yumurta akı
1 bardak şeker
100 gr fındık
1 bardak hindistancevizi
1/2 bardak un
Yumurta akları ile şekeri iyice çırpıyoruz köpük olacak önceden un haline getirdiğimiz fındığı ekliyoruz. Hindistan cevizi ve unuda ekleyip küçük kalıplara döküyoruz. 170 dereceli fırında üzeri hafif kızarana kadar pişiriyoruz. Çabuk bayatlamıyor kavanozda 1 hafta bekleyebilir. Afiyet Olsun...
9 Mayıs 2010 Pazar
Anneler Günü ve Annesizler günü...
İlk olarak annesi yanında, telefonun ucunda, görüntülü internetin yamacında olanların hep beraber, hep bir arada her günü anneler günü gibi yaşamanızı temenni ediyorum.
Ve benim gibi asla annesinin sesini duyamayacak, onu bir daha göremeyecekler için de annesizler gününü benim kadar üzgün geçirdiğinizi bildiğim için duygularımızı buraya döküyorum. Her gün bir şekilde, ıspanağı doğrarken birden bıçağı tutuşunuzu annenize benzettiğinde, evden çıkarken kapıya dönüp baktığınız da ille onun elinden içmek olsun diye su istemek aklınıza geldiğinde, her yerde ''herkes bıksa benden annem bana doymaz, öper koklar beni uyutur kalbinde, birtek annem olsun bana birşey olmaz'' şarkısı çaldığında ama onun hiç orada olmayacağını bildiğiniz de, öylesine bir tarafta bir kızla annenin küçük şakalaşmalarını ya da tartışmalarını gördüğünüzde içinizin çız ettiği yetmiyormuş gibi, bir de anneler günü için yapılan onca güzel özendirici kahredici reklamların tekrar tekrar verilmesi.
Bir de anne olmayan veya asla anne olamayacak olanlar var. Asla o özel duyguyu yaşayamayacağını bilip, asla anneler gününde hediye alamayacağını o sıcak busenin yanağına konamayacağını bilmek.
Özel günlerin para tuzağı olduğunu düşünenlerdenim ama böyle kişileri gerçekten yaralayan bir tarafa mutluluk ama diğer tarafa eziyet eden günlere çok içerliyorum desem yeridir.
Anneler ve babalar günü kutlanmasın mümkünse çocuklar annelerini içlerinden geldikçe sadece onun anneleri olduğu için bile sık sık öpsün sarılsın yılda bir kere değil içinden her geldiğinde onu hediyelerle şımartsın. Ve annesini babasını kaybetmiş insanların yanında çok dikkatli davransın... Nasıl gözleri görmeyen birinin yanında, ayy bak bu renk ne güzel denmiyorsa asla annesine babasına kavuşamayacak birisinin yanında da annenizi babanızı öyle özendirircesine öpüp koklamayın. Asla sahip olamayacağınız şeylerin size ne kadar üzüntü vereceğini düşünün ve bunu binlerle çarpın...
Tanrı kimseyi annesinin babasının acısı kaybı ile sınamasın...
Esenkalınız...
Etiketler:
Anneler günü,
Annesizler günü,
Hayattan azıcık,
Paylaştıklarım
5 Mayıs 2010 Çarşamba
Bakla Kızartması
Geçen gece arkadaşlara mangal partisi yapmaya gittik. Bir sürü salata çeşidinin yanında bakla kızartmasıda yapmış Sema'm çok beğendik değişik bir salata daha vardı ki ona da bayıldım binaleyn :) yayınlayacağım yapıp. Eşim bakla yemeği yemez ama bakla çok sağlıklı biz sebze ilerde Alzeimer olmak istemiyorsanız bol bol bakla yiyin diye bir yazı okumuştum. Kızartma olması biraz itici gelsede tadını alınca bırakamıyor insan sık sık yapacağım bundan sonra sağol semoşka...
Yarım kilo bakla
4 kaşık un
1 bardak su
Tuz ve kızartmak için sıvıyağ
Limon suyu
Baklayı ilk olarak haşlıyoruz. Bu arada unla boza kıvamında biz bulamaç hazırlıyoruz. Yağı kızdırıyoruz soğuyan baklaları bu bulamaça buluyor sonra kızartıyoruz. Üzerine limon suyu döküp afiyetle yiyoruz. Ben yoğurtl yedim oda güzeldi...
Yarım kilo bakla
4 kaşık un
1 bardak su
Tuz ve kızartmak için sıvıyağ
Limon suyu
Baklayı ilk olarak haşlıyoruz. Bu arada unla boza kıvamında biz bulamaç hazırlıyoruz. Yağı kızdırıyoruz soğuyan baklaları bu bulamaça buluyor sonra kızartıyoruz. Üzerine limon suyu döküp afiyetle yiyoruz. Ben yoğurtl yedim oda güzeldi...
Etiketler:
Bakla Kızartması,
Salatalar,
Salatalar ve Mezeler
1 Mayıs 2010 Cumartesi
Saçlarınız mı Dökülüyor İlla ki Priorin
Saçlarım yıllardır aşırı dökülyordu yapmadığım kalmadı ilk önce şampuan değiştirmeye karar verdim içeriğinde silikon olan hani şu saçlara dolgunluk veren madde içeriğinde olan şampuanlara veda ettim. Bioblas kullanmaya başladım nitekim durdu dökülmeler ama bir türlü uzamışyor ve cansızlaşıyordu. Birde kepek sorunu çıktı karşıma.
Saçlarla ilgili bilmediğimiz o kadar çok şey var ki aslında. Şu sıra her eczanede olan saç analistlerinden birine gittim. İyi ki gitmişim bir baktık ki saçlarımın dökülmesi durmuş ama saç diplerim tamamen tıkanmış ve sırf bu sebepten saçlarım havasız kaldığı için incelmiş ve aşırı susuz kalmış.
Eczanede ki kız priorini kullanmamı söyledi. Kampanya varmış falan filan saçımın o halini görünce hemen aldım tabii hapını da kullanmam gerektiği konusunda ısrar etti. Satış mantığı diye düşündüğüm için almak istemedim en başta şampuanı kullanayım bir süre iyi gelirse alırım dedim. Bodrumda fiyatlar çok uçuk oluyor. Ondan internete bakarım diye düşündüm.
Şampuana başladım ve ilk tepkim saçlarım yumuşacık oldu.Saç dökülmem aşırı oldu yıkarken onca zaman dökülmeyen saçlar hep döküldü. Kız uyarmıştı hava aldığı için dökülecek bir süre diye. Yaklaşık 20 gündür kullanıyorum 3 gün önce başka bir eczaneye gittim ve yine saç analizi yaptırdım. Sonuç inanılmaz ilk olarak oluşmuş seyrelmelerden yeni saçlar çıkmıştı ve tıkanıklıklarda ciddi azalma vardı. Ve saçlarım parıl parıl parlıyordu.
Çok mutlu oldum ve hapını almaya da karar verdim. Şu marketlerde bir sürü paralar verip aldığımız şampuanların saça hiçbir yararı olmadığını söylemekle beraber yağlarında saça verdiği yararın saçtan arıtmak için harcadığımız onca emek sayesinde yok olup gittiğini söylemek isterim. Uzmandan öğrendim bunu. Saçlarımız kuru, yıpranmış olmasa bile bu şampuan sağlık için kullanmak lazım. Tavsiye ederim...
Etiketler:
Priorin,
saç diplerinde tıkanıklık,
saç dökülmesi,
Tavsiye Ettiklerim
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)